Merhaba motorcu dostlar. Bu hafta da nereye gitsek diye çok düşündük. Aslında düşünmedik daha hafta başında karar vermiştik, Kıyıköy'e gazladık. Virajları aldık, Kıyıköy yolları tehlikeli: bozuk, virajlı, yollar boşt. Jandarma etrafta gezintide...
|
Gidiş geliş 140km |
Geç kalma problemi peşimizi bırakmıyor. Yola 2 saat erken çıkamadık arkadaş. Hep 12 ep 12... Carpenter ek iş olarak piyanist şantörlük yaptığı için geçen hafta ve bu hafta gelemedi. Drum-man 'in ise oğlu YGS sınavına girdiği için gelemedi. Falan, fıstık biz de Jackal ile birlikte yola çıktık. Havaların kötü olduğundan bahsediliyordu ama biz motorcuyuz arkadaş! Motorcu dediğin kar, yağmur, çamur... neyse hava açıktı hem üstelik sıcaktı.
Size Kıyıköy'ün tarihçesinden bahsetmek isterdim ama bunu yapmak için ne tarih bilgim var, ne de orada kalıp araştırma yapacak. Ama Romalılar olsun, daha eski uygarlıklar olsun hala etkileri hissediliyor.
Kıyıköy 70 km kadar mesafede, uzak değil, Kırklareli' nin Vize ilçesine bağlı bağlı ufak bir belde. Şehrin girişinde kemerli bir duvar var, oradan geçerken bir hoş oldum. 10 senedir gitmiyordum, hiç değişmemiş. Şehire girerken tepenin birinde oyuk bir alan var:
|
Kıyıköy Manzarası |
|
Sigara içebilen Terminator |
|
Aşağıya bakmadığınız sürece manzara çok güzel |
Burada kastettiğim yerden ne kadar yüksek olduğu değil. Evet üstteki fotodaki gibi deniz çok güzel, tertemiz. Ya aşağıdaki foto? Nedir bu çöpler? Acaba eski insanlar da böyle mi yaşıyorlardı?
|
I-ıh olmamış |
|
Karabatak avını yakalamış |
|
Deniz çok temiz ve çok berrak |
|
Yamaç çok dik dikkatli olmak lazım |
|
Hop çöpler kayboldu |
Acaba tanıtım fotoğraflarını böyle mi çekiyorlar: biraz maki,nayı yukarı kaldır, tamamdır çöpler yok oldu.
|
150cc bayılarda yetersiz |
|
Manzara on numara |
Ardından sahile inen yoldan limana ulaştık burada da bir tur attık.
|
Balıkçı Tekneleri |
Balıkçı şehri olduğunu teknelerin büyüklüğünden anlamak zor değil. Şahsen ben biraz zorlandım.
|
Yıkacağım seni. Aha fıtık attı! |
|
Belediye gerçekten çok çalışıyor |
|
Manastırın panoromik görüntüsü |
|
Millet Romalı'lardan sakınarak ibadet etmiş |
|
İçerisi oldukça nemli |
|
Milletimiz adını yazarak anı bırakmış, çok akıllıca... |
|
Bu hale sarkıttan dikite doğru sular mı bu hale getirdi acaba? |
Manastırdan sonra yol devam ediyordu ama devam etmedik buradan geri döndük
Aziz Nikola Kilisesi'ne gelmeden bir köprü vardı onu geçtik, artık birşeyler yamamiz gerekiyordu.
Ardından Kıyıköy'ün girişinde olan hem otel hem de lokantası olan bir yere geldik, oradan çakilmiş manzaralar:
|
Otelin bahçesi |
|
Yağmur bulutları |
|
Yimeh laa! Saldırın! |
|
Flaşsız bakışım |
|
Flaşlı bakışım! |
Yav Allahım ne gaddar karizmatiğim! Neyse efenim yemeğimizi yedik. 2 kişilik hamsi, kalamar ve karides güveç. Hesap 60 lira tuttu.
Hep böyle oluyor. Yola geç çıktığımız için hava erken karardığı için erken dönmek zorunda kalıyoruz. Bu sefer de yağmur bulutları vardı. Yağmurdan kaçmak için fırladık geri döndük. İşte şeritten çıkma olayı bu yüzden oldu.
Dönüşte Kastro'ya da uğrayacaktık ama yağmur yağacak diye acele etmek zorunda kaldık ve maalesef fazla bir yer göremedik; naapalım başka sefere bu hafta böyle oldu.
Kendinize iyi bakın eyi günner.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder